Başkalarının ne düşündüğünü önemsemeye son ver

Dünyaya ilk adım attığımız andan bir yarış içine gireriz. Başkalarıyla yarış halindeyizdir.

Ebeveynlerimiz tarafından seçilen kıyafetler, oyuncaklar, gittiğimiz anaokulu, yüzdüğümüz havuz, yediğimiz yemek. Sürekli olarak onlar tarafından belirlenmiştir.

Daha ilk başlarda benliğimize ait olmayan birçok şey kişilik olarak geri dönmüştür bize.

Artık ne giydiğimiz, hangi marka saat kullandığımız, ne tür yemekleri ve nerede yediğimiz bellidir. Bunları da seviyorum ifadeleriyle kullanmaya başlamışızdır.

Çoğunu farketmeden yaparken, üstüne gençlik yıllarının etkisiyle, trend ve moda kavramları girer.

Dergiler almaya başlamış, ünlülerin yaşamlarını hayatına katmaya başlamışsındır.

Sohbetlerinin, içtiğin beş çaylarının anlamı senin yaptıklarındır veya yapamadıkların.

Aidiyet duygusu içerisinde normal olarak uyum sağlamak istese de insan, kendine olan öz saygısı ve beraberinde öz güveni olmadığı takdirde başkalarından daimi olarak onay almak ister.

Aldığım fincan takımları sence de hoş değil mi? = Ben, aslında emin değilim, keyfime göre seçemem, sen benden daha değerlisin sonucunun sorusudur.

Elalem ne der düşüncesi o kadar baskındır ki, o düşünceden kurtulmak için, başta soruyu sormuştur kişi. "Ben sana ilk başta danışmıştım."

10 yıl önce pembe tişört giyen erkek sayısı azken, şimdilerde pek sorgulanmıyor bile. Toplumcu birey dışına çıkmadan da olmuyor. Pembe tişört, gömlek bana gerçekten yakışıyorsa buna kim neden karışsın ki?

Onaylamıyorsa zaten çıksın hayatımdan, değil mi?

Bir günlük yaşam rutinimizde başkalarının ne düşündüğünü önemseyerek yaşarsak, bize verilmiş bir bir yaşam anlamını yok etmez miyiz?

Evet, sen önemlisin, senin fikirlerin değerli!

Doktor olmayı televizyon dizilerinden değil, kendi iç dünyanda kurduğun doktor kimliği ile yapmayı istiyorsun artık.

Seçeceğin otomobil, bulunduğun çevreye göre değil de senin kişiliğine uygun şekilde model ve renkte seçildi değil mi?

Eğer ki, kendine kaliteli bir önem verirsen ve bilgini de bu yönde geliştirirsen karar verdiğin her şeyden zevk alacak, kendi görüşlerinin ne kadar değerli olduğunu göreceksin.

Hayat senin için. Şimdi başla ve frekans yardımıyla da pişman olmadan kendine gel.

Seçimlerine sen karar verditen sonra ben de diyorum ki sana ‘’bak, bu kıyafet seçimin çok hoşuma gitti, senin seçimlerin elbette güzel olacak.